Akut
Akut, teşhis konulan pek çok hastalığın bir parçası olarak kabul edilir. Bu bağlamda hızlı bir şekilde ilerleyen ve kısa süren hastalıklar için akut sıfatı kullanılır.
Amplifikasyon
1) Moleküler tanıda genetik materyalin (RNA,DNA) çoğul kopyalarının elde edilmesi işlemi. Bu sayede hedef materyalin tespit edilebileceği veya miktarlanabileceği yeterli seviyeye ulaşılmış olur.
2) Aranılan bir analitin (gen veya ilaç gibi) bir cihazda oluşturduğu sinyalin arttırılarak tespit edilmesi veya miktarlanması
3) Bir hücrede bir genin veya genlerin normal sayıdan fazla kopyasının olması durumunda genin amplifiye olduğu söylenir (tümör hücrelerinde olduğu gibi)
Angina Pectoris
Anjina olarak da bilinir, genellikle kalp kasındaki iskemi veya koroner arter spazmı nedeniyle oluşan göğüste ağrı, sıkışma ve baskı hissi.
ANT
Ateş, Nabız ve Tansiyonun Kısaltmasıdır.
Antijen
Vücuda girdiğinde antikor oluşmasına yol açan virüs, bakteri, parazit gibi protein yapısında bir madde.
Antikor
Vücuda giren antijenleri zararsız duruma getirmek için organizmanın çıkardığı bir madde.
Antioksidan
Antioksidanların hücrelerimizdeki serbest radikal olarak adlandırılan hasar yapıcı molekülleri “temizleyerek” hücre hasarını önlemeye yardımcı olan moleküllerdir. Bu moleküllerin baskılanmaması durumunda vücudumuza ciddi zarar verir.
Apse
Vücudumuzun herhangi bir bölgesinde iltihaplı sıvı birikimine verilen genel bir isimdir.
Arrest
Kalp durması, dolaşım durması veya kardiyak arrest; kalbin pompalama işlevinin durması veya bitmesidir. Ayrıntılı olarak kardiyak arrest, miyokardın herhangi bir sebepten dolayı sistol ve diastol işlemlerini yerine getirememesidir.
Arter
Arterin Türkçe karşılığı ‘atar damar’dır. Atar damarlar kalpten pompalanan kanı taşıyan boru sistemi olarak tanımlanabilir. Beyin, kaslar,
kollar, bacaklar, akciğerler, deri, karın içindeki tüm organlar (karaciğer, mide, bağırsaklar, böbrekler, dalak vs.)
Ateroskleroz
Ateroskleroz, aterom plaklarından oluşan bir damar rahatsızlığıdır. Aterom plakları yağlı cisimciklerin oluşturduğu yani kolesterol adı verilen kan lipit düzeylerinin belirlediği bir hastalık şeklidir
B
Bacitracin
Bacilius subtilis türü bakterilerden elde edilen, özellikle grampozitif bakteri enfeksiyonlarının tedavisinde intramüsküler kullanılan, ayrıca göze ve deriye uygulanmak üzere merhemi de bulunan bir antibiyotik; basitrasin
D
Dren
Bir ameliyattan sonra, vücut içinde kalan doku artıklarını ya da oluşan sıvıları ya da bir yaranın yangısını dışarı atmak için kullanılan bükülgen tüp.
Deepitelizasyon
Deepitelizasyon tekniği, iç dudaklardan tam bir kesi yapılmaksızın, iç ve dış kısımlardan doku çıkartılarak küçültülmesidir
E
Endoderm
Gastrulasyon sırasında, hücreler aktif ve pasif olarak yer değiştirirler. Bu yer değiştirmeler sonucunda hücreler Gastrula boşluğuna göre dışta, ortada ve içte olmak üzere sıralanırlar. Porifera, Ctenophora ve Cnidaria takımlarında orta tabaka bulunmaz ve diğer iki tabaka hayvanın tüm dokularını oluşturur. Buna diploblastik gelişim denir. Echinodermata ve Chordata gibi diğer yüksek hayvanlarda ise ektoderm ve endoderm arasında mezoderm denen üçüncü bir tabaka oluşur ki bu olaya triploblastik gelişim denir. Bu hücre tabakaları görünüm ve genetik aktivite yönünden birbirlerinden farklıdırlar. Bu tabakaların en içtekine endoderm denir.
Enfarktüs
Bir organın kan sızıntısıyla dolmasına enfarktüs denir. Bir bölgenin besleyici atardamarı bir pıhtı ile tıkanır. Bu pıhtı, kan akımında yavaşlamaya ardından o bölgede kanlanma azlığına yol açar ve bunun sonucunda enfarktüs gerçekleşir. Son aşama doku ölümünün gerçekleşmesidir.
Enfeksiyöz
Öpücük hastalığı, enfeksiyöz mononükleoz veya kısaca mono hastalığı, Epstein-Barr virüsünün neden olduğu yaygın bir bulaşıcı hastalıktır. Fakat diğer bazı virüsler de nadir olarak hastalığa neden olabilir. Etken virüs, sıklıkla öpücük sırasında tükürük
F
Fizyoloji
Canlıların göze, doku ve organlarının işlevlerini ve bu işlevlerin nasıl yerine geldiklerini inceleyen yaşambilim dalı.
Flebotomi
Flebotomi, vende, yani toplardamarda uygulanan bir kan alımı işlemidir.
H
Hemostaz
Hemostaz, kan damarlarındaki yaralanma ve kanamaya karşı insan vücudunun verdiği yanıtı tanımlar. Trombositler ile çok sayıda kan pıhtılaştırıcı proteinin (ya da faktörler) ve bu kapsamda kan pıhtısı oluşmasına neden olan ‘doku faktörü’nün koordineli çalışması sonucu oluşur. Doku faktörü, bir kan damarı yaralandığında ve kanamaya neden olduğunda kan içerisinde ortaya çıkan bir proteindir.
Hiperlipidemi
Damarlarımızda dolaşan kanda çeşitli yağların yüksekliğini ifade etmek için kullanılan bir terimdir.
Hipertroidi
Tiroid bezinin aşırı çalışmasına bağlı olarak gelişen ve kan dolaşımına çok fazla tiroid hormonu (TSH) salgılanmasıyla oluşan bir hastalıktır. Herkeste görülebilir ancak kadınlarda erkeklerden yaklaşık 10 kat daha yaygındır ve tipik olarak 20 ila 40 yaşları arasında başlar.
Hipoksi
Oksijen tüketen organizmanın dokularını yeterince oksijenle besleyemesi sonucunda ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Basitçe oksijen yetmezliği de denilebilir. Yüksek rakımlı uçuşlarda, düşük seviyelerdeki dalışlarda hipoksi görülebildiği gibi belli başlı rahatsızlıkların sonucunda da hipoksi oluşabilir.
İ
İnflamasyon
ltihaplanma olarak bilinen inflamasyon, herkeste meydana gelen ve bağışıklık sisteminin vücudu çeşitli hastalık veya yaralanmalara karşı korumak amacıyla oluşturduğu bir tepkidir. Vücuttaki birçok iyileşme sürecinin temelinde inflamasyon oluşması yer alır.
İnhibe
Azaltıcı, baskılayıcı, engelleyici.
K
Kapiller
Kılcal damar veya kapiler vücuttaki en küçük kan damarlarına verilen isimdir. Büyüklükleri yaklaşık 5-10 μm’dir (çapları 0,007 mm ile 0,150 mm arasında değişir). Atardamarlar ile toplardamarları birleştiren kılcal damarlar, dokularla etkileşimi
Kardiyovasküler
Hastalıklar, kalp veya kan damarlarının (arterler ve venler) hastalıklarını içeren gruba verilen genel bir isimlendirmedir.. Kardiyovasküler hastalık dolaşım sistemini etkileyen herhangi bir hastalığı tanımlar.
Komplikasyon
Bir ilacın ya da bir hastalığın doğuracağı yan etki.
Kompres
Ameliyat sırasında, yaraların pansumanında ya da başka bir amaçla kullanılan, birkaç kat durumunda bez.
Kronik
Kronik ya da süreğen, müzmin, Vücudun herhangi bir parçasında var olan, uzun süreli devam eden, kimi zaman hayat boyu düzelmeyen ve tedavi imkânları daha sınırlı kabul edilen hastalık türüdür.
L
Lipoprotein
Lipoproteinler, hem protein hem lipitlerden oluşan biyokimyasal bileşimlerdir. Bu proteinler bir bütünün parçası olmalarından dolayı apolipoprotein diye adlandırılırlar. Kan plazmasındaki lipoproteinler, suda çözünürlüğü düşük olan lipid moleküllerini kan dolaşım sistemi aracılığıyla vücut içinde taşırlar.
M
Matürasyon
Tam bir şekilde farklılaşmış ve işlevsel duruma geçmiş olan ergin olma durumu; eşeysel olgunluğa erişme.
Mikro-organizma
Mikroorganizmalar, çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük ve tek hücreli canlılardır. Bakteriler, mayalar, küfler, algler ve protozoa temel mikroorganizmalardır.
Miyokard
Halk arasında kalp kası olarak da bilinen miyokard, kalbin büyük bir bölümünü oluşturur. Bu kas, vücutta bulunan diğer çizgili kaslar gibi enfeksiyonlara bağlı olarak iltihaplanabilir.
N
Neomisin
Neomisin, Streptomyces fradiae isimli bakteri tarafından doğal olarak üretilen bir antibiyotiktir. İlk kez 1949 yılında mikrobiyolog Selman Waksman tarafından keşfedilen neomisin, bir aminoglikozid antibiyotiğidir.
O
Otoanalizör
Kısaca anlamı, tanımı Laboratuvar : Ayrıştırma, birleştirme yoluyla bir sonuca ulaşmak veya teşhis koymak için çeşitli araçlar kullanılarak tıp, eczacılık, fizik, kimya gibi bilim dallarıyla ilgili araştırmaların, deneylerin yapıldığı özel donanımlı yer.
Otoimmün
Bir hastalıkta ise bağışıklık sistemi vücudun eklemler, cilt gibi çeşitli doku ve organlarını yabancı olarak algılar. Örneğin otoimmün bir hastalık olan tip 1 diyabet pankreas hücrelerine, romatoid artrit eklemlere saldırır
P
Palpasyon
Hastanın söz konusu bölgesinin elle dokunarak muayene edilmesidir. Amaç bölgede herhangi anormal bir şişlik olup olmadığını tespit etmektir. Bu yüzden palpasyon mutlaka bilateral (simetrik) bir şekilde yapılmalıdır.
Partikül
Parçacık, zerre.
Portegü
Tamamen paslanmaz cerrahi portegü, diş hekimliğinde sıklıkla kullanılmaktadır. Aynı zamanda dikiş atarken iğne tutturmak için kullanılan portegü baş ve yüzük parmağı ile tutularak işaret parmağı ile üstten desteklenerek kullanılır.
Profilerasyon
Çoğalma. Hücrelerin çoğalması, artması. Hücrelerin uygun koşullar altında hızlı bir şekilde hücre döngüsünü tamamlayarak çoğalması.
Pulmoner
Akciğere ait, “hipertansiyon” ise yüksek kan basıncı demektir. Normalde hipertansiyon denince aort ve dallarındaki basıncın artması anlaşılır ve aslında bunun tam adı “sistemik hipertansiyon“dur.
S
Seröz
Bezler; hücreleri muköz bezlere göre daha küçük görünen, salgıları sulu ve akışkan olup, protein içeren yapıda salgı yapan bezlerdir. … Vücutta pankreasın dış salgı bezi, kulakaltı tükürük bezi, karaciğer, böbrek ve ağızdaki tükürük bezlerinin seröz kısımları bu tip bezlere örnektir.
Steril
Madde üzerinde patojen veya patojen olmayan hiçbir mikroorganizmanın bulunmaması.
Sütur
Sütur, cerrahi işlem sırasında bozulan doku bütünlüğünün sağlanması ve meydana gelen kanamaların kontrolü amacıyla kullanılan materyaldir.
T
Toksik
Canlıların hücrelerine saldıran ve içinde eser miktarda zehir bulunduran tüm maddelere toksik denir.
Travma
Canlı üzerinde beden ve ruh açısından önemli ve etkili yaralanma belirtileri bırakan yaşantı, bir doku ya da organın yapısını ya da biçimini bozan ve dıştan mekanik bir etki sonucu oluşan yerel yara olarak tanımlanmaktadır.
Trigliserit
Ne demek sorusuna yanıt arayanlar için en kısa tanım, kanda bulunan bir lipid (yağ) türü olmasıdır. Besinlerle alınan ve anlık olarak kullanımına ihtiyaç duyulmayan yağlar, vücutta trigliserid formunda depolanmaktadır. Bu depolar, yağ dokusu (adipoz doku) içerisinde yer alır.
V
Venöz
Venler (toplar damar), içerisinde tek yönlü hareket eden kapakçıkların olduğu, vücudumuzdaki kirli kanı kalbe taşıyan, irili ufaklı çok sayıda damarlardır.